DOLAR 36,7092 0.03%
EURO 40,2258 0%
ALTIN 3.579,880,01
BITCOIN 3027879-1,63%
Hatay

HAFİF YAĞMUR

02:00

İMSAK'A KALAN SÜRE

132 okunma

KAVAK AĞACI

ABONE OL
16 Haziran 2023 06:30
0

BEĞENDİM

ABONE OL

Ayşe Gülçin İLHAN –

 Birkaç kavak ağacı kentin rüzgârına kaptırmış başını, ayağında vadinin ince su şırıltısı akadursun eğilip bükülür onca haşmetine rağmen ve yığma taştan hemhâl olmuş bir şehre kafa tutar gibi bağlanır bulduğu o son tabiata.

İnce hışırtı notaya dökülmüş de melodi oluvermiş, uymuş sese salınır durur kavak dalları lâkin o boyuna posuna da pek yakışır bu salınmalar. Salınmak… Sallanmaktan başka bir durumdur manâya erebilene.

Salınmanın içindedir müziği, uyumu, ritmi ve içe dokunur duruşu. Bilen salınır diğer bilmezler sallanır böyle der dinleyene kavak ağacı.

Mayısın sonlarına doğru güneş hazırlığını hazirandan yana yapmakta. Hani okulların kapanmasına az kalmış, son yazılılar, teneffüsten derse geç kalan top sevdalısı oğlanlar ve elleri saçlarına takılı oğlanları gözetleyen kızlar, ilk gençlikte kanlar kaynaşık akıllarsa hafiften kıynaşıktır ya işte o mevsim.

İlk yazı mı yaşayalım sınıfımı geçelim dersi asıp sinemaya mı gidelim, o sokak olmaz babamın arkadaşı görür, o park olmaz teyzemlere manzaralı. Uçar böylece zaman ve haziran ortası bakkal kapısında sineklik telaşı başlar. Okulun son günü bahçede kavak ağacı salınmakta yine sallanmadan. Küçüklere karnelerin hepsi pekiyi biraz büyüklerde var kırık dökük ve eylülde okula bekleriz tembihi. Her yıl istikrarlıdır tek dersten ikmale kalan öğrenci mahcubiyeti.

Oysa ben rakamları havada çarparım diyen babanın her yıl aksatmadan sadece matematikten sınıfta kalan kızı. Aklı Fuzuli’de dilinde Yahya Kemal ve çantasında Refik Halit’in Bugünün Saraylısı. Mef’ûlü mefailün çözebiliyor nasılsa ne lâzım ki matematik o kıza. İhmal edenin ikmâli istenen haklı disiplin zamanları. Ne çok kavak ağacı vardı o okul yolunda ve mahalle sokaklarında. O zamanlardan hoşuma giderdi o kavakların boyu posu.

Yolumu açardı eve doğru ve sevdiklerime götürürdü o yolların sokağa dönüşü ve işte o yollarda arkadaştı bana yine kavak ağacı.

Şimdi seramik saksılarda süs güzeli çiçekler. Az ötede büyük marketlerde binlerce çiçek ve muazzam süsü püsü aşmış dekorlu saksılar. Benimse enseme bir kavak ağacı eğilmiş çocukluğumu anlatır, yarım bırakılmış gençliğimi över bana.

Omuzumda siyah okul çantam saçlarım belime kadar örgülü lacivert formam beyaz gömleğim sağa sola bakmadan sessiz yürüyüşlerim. Beni izlerdin bilirim ben de arada başımı kaldırır sana bakardım yaprakların yoluma alkış tutarken.

Salınış aynı  salınış 40 yıl önceki zarafetinden kaybın yok gibi sevdiğim kavak. Ben de değişmedim biliyor musun matematiği hâlâ sevmiyorum, Yahya Kemal’i okurken dalıp dalıp gidiyorum ve biliyor musun hasta olduğumda yine en çok babamın ellerini özlüyorum.

Beni sevmeyi unutma kavak ağacı çünkü ben de seni seviyorum…

En az 10 karakter gerekli

Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.