31 Mart 2024 tarihinde yapılacak olan yerel seçimler için siyasi partiler oldukça yoğun çalışmalara aralıksız devam ediyor.
CHP’de bugün gerçekleşmesi beklenen parti meclisi toplantısı ani bir kararla iptal edildi. Kulis bilgilerine bakıldığında yargıtay ile anayasa mahkemesinin arasındaki hukuk mücadelesi gerekçe gösteriliyor olsada diğer kulislerde durumun daha farklı olduğu konuşuluyor. CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in BBC’ye verdiği mülakat çok önemli ayrıntılar içeriyor. Partide yaratılan çift başlılıktan ötürü bu konuyu konuşmak zorunda kalan Özel’in bu süreçte elinin çokta rahat olmayacağı görünüyor.
İleriki bir tarihe alınan PM toplantısında sonlara yaklaşılmak üzere. Hal böyle olunca haliyle adaylıklar kıran kırana bir mücadeleye dönüyor. Hatay Büyükşehir Belediyesi için yarışan aday adayları arasında isimler netleşmeye başladı sayılır. İki dönem HBB başkanlığı yapması sebebiyle genel merkez’in yaptırdığı anket çalışmasında tanınırlık düzeyinde en yüksek oran açık ara farkla Lütfü Savaş’ın olduğu görünüyor. Hatay’ın özellikle kırsalında ve CHP’ye bugüne kadar oy vermemiş köy ve mahallelerde Lütfü Savaş isminden başka isim tanınmadığı, diğer aday adaylarının isimlerini ilk kez duyulduğu görünüyor. Bu anket verilerini destekleyen bir diğer gerçeklik ise, diğer aday adayları’nın sosyal medya hesaplarına bakıldığında Hatay’ı köy köy,mahalle mahalle, gezip seçmenle hemen hemen hiçbir temasları görünmezken, Lütfü Savaş’ın Hatay’ın her noktasında geniş bir kitle ile kucaklaştığı karşılandığı resimlerde en somut çalışma olarak duruyor.
Hatay’da CHP’nin HBB’yi alması çok önemli.6 Şubat depreminden bu yana geçen 11 aylık süre zarfında iktidar belirli bir kesimi ötekileştiren bir algıyla oy alamadığı bölgeleri adeta gözden çıkarmış gibi duruyor. Oysa bu tür zamanlarda toplumsal dayanışma esas alınarak siyaset bir kenarda durmalıydı.
Özellikle; Defne, Samandağ ve Arsuz gibi daha sonra Antakya, İskenderun Kırıkhan gibi bölgelerde yaşanan ağır kayıplar sadece can ya da mal kaybıyla sınırlı kalmadı. Bu bölgede hayatta kalan insanlar bir nevi kaderlerine terk edilmiş oldu. Aile bütünlükleri darma dağın oldu, iş hayatları yok oldu. Sermayeleri eridi, üzerlerine binen kredi ve borç yükü artarak işin içinden çıkılmaz bir hale gelindi. Çocuklu aileler çocuklarını sağlıksız ve çok kirli koşullar içinde sırf çocukların eğitimleri sürsün diye mücadele ederken diğer bir yandan sağlık ve tedavi koşulları daha da zorlaştı.
Bu durumda CHP’nin depremzede durumuna düşmüş belediyesi tüm bu gerçeklere rağmen geçmişte stratejik hatalarla hizmetten yoksun bıraktığı bölgelerin bugün toparlanmasını sağlamak adına çok daha ciddi gayretler göstermek üzere bölgesel projelerini hayata geçirmeye hazırlanıyor. Yakında 1000 civarında işçi alımı yapmaya hazırlanıyor. Kimi insanların CHP HBB’yi kaybetsin yeterki başkan Savaş gelmesin diyerek rövanşist duygularla Lütfü Savaş’a tepki gösterdiğini görüyorum. Ben bu sürece farklı noktadan bakıyorum ve özellikle bakılması gerektiğini düşünüyorum.
Başkan Savaş’ın yerine koyulacak isim anketlerde tanınırlık düzeyinde Lütfü Savaş’ın çok gerisinde duruyorsa bu seçimi riske ederek iktidarın ötekileştirdiği bölgeleri hepten kaybetmenin kime ne yararı olacak. CHP iyisiyle kötüsüyle Hatay’da bir denge unsuru olarak duruyor. İktidar yarın seçimi CHP’nin herhangi bir adayına karşı kazansa CHP’li siyasetçilerin iktidara halkın isteklerini yaptıracaklarını sanmaları bana sadece komik geliyor.Lütfü Savaş’ın son zamanlarda en dikkat çektiği konuları önemle izliyorum.
“Toplumsal huzur diyor. Toplumsal dayanışma diyor. Toplumsal kalkınma diyor. ”İktidarın ağzından bu sözleri duyanınız var mı ?Çoğu insan kira yardımında uğradığı mağduriyeti, barınma konusunda yaşadığı mağduriyeti, sağlık ve eğitim’de uğradığı mağduriyeti halen çözmek için çırpınıyor. İnsanların evleri, malları, eşyaları yağmalandı. Soluduğu hava, ödediği vergiler, artan zamlar ezildiği gerçeklerle 11 aydır karşı karşıyayken iktidar neredeydi.
İktidar mensuplarının belirli bölgeler dışında gelip vatandaşların öncelikli sorunları için çaba sarf eden ve çözüm getiren somut ciddi işleri var mı ? Bugün 6 Şubattan sonraki Hatay için en çok ihtiyaç duyulan konu başlıkları Başkan Savaş’ın dikkat çektikleridir. Deprem öncesinde Başkan Savaş’a yanlış hizmet stratejileri ve HBB’nin hizmeti hakkaniyetli ulaştırmama konusunda en sert muhalefeti yapanların başında ben vardım. Bugün hizmetten daha çok ihtiyaç duyduğumuz gerçeklik öncelikle memleketimizde huzur içinde yaşayarak birlikte, dayanışmayla ayağa kalkmayı hedeflemeliyiz. Evet Lütfü Savaş belirli bölgelerde hizmet konusunda çok hatalar yaptı ve henüz bunlar telafi edilmedi.
Fakat bu süreç farklı ve toparlanmak için toplumsal huzuru tesis etmeden her tarafı asfalt yapsa, parke döşese ne yazar. Hava kirliliği önemli bir halk sağlığı sorunuyken, yıkım şirketlerinin memleketi diledikleri gibi her yere zarar vererek iş yaparken, hepimiz normalin çok üzerinde bir oranda asbest solurken, insanlar halen çadırlarda ve bir saat sonrası ne olacağı belirsiz konteynırlarda yaşam mücadelesi verirken birde üzerine bunları 11 aydır halka reva gören iktidarı memleketi kurtaracak gözüyle baksanız ne yazar bakmasanız ne ! Toplumsal huzur, güven ve dayanışma olmadıktan sonra bu memleketin yüzü mü gülebilir!
Hatay Milletvekili Mehmet Güzelmansur’un dediği gibi; ailesini kaybetmiş, işini kaybetmiş, evini kaybetmiş insana memleketine dön işini kur diye çağrı yapılıyor. İstanbul’da vergi ödeyen esnafla burada işini kur diye çağırdığınız insandan aynı vergiyi almaya kalkarsanız iktidarın çağrısına kim niye kulak versin.
İki parti arasında aday belirleme yöntemine bakıp kahroluyorum. AK Parti’nin Hatay İl teşkilatı 15 ilçe teşkilatı kadın ve gençlik kolları vekilleri eksiksiz bir şekilde Ankara’ya çağrılıyor ve kimler belediye başkanı olmalı diye Recep Tayip Erdoğan gibi ulaşılması en zor isimle bir araya gelerek saatlerce aday tartışıp iyi kötü bir karara yürüyorlar. Biz bu insanlara her defasında demokrasiden dem vuruyoruz.
CHP’de ise demokrasi naraları atılıp duruyor. Örgütler ve seçmen ne derse o olacak diye vaatler veriliyor, ön seçim için şeref namus sözleri havada uçuşuyor daha sonra bakıyoruzki, CHP’nin Hatay’da belediye başkanlarını belirlemek için Hatay’la alakası olmayan iş adamları, futbol kulüp başkanları, İstanbul ve Ankara arasında iki genel merkez varmış gibi mekik dokuyor. Seçmeni adam yerine koyan yok, üyeyi adam yerine koyan yok, sivil toplum örgütleri ne istiyor ne düşünen soran kimse yok. Anket yapılacak diye bilgi yayılıyor vatandaştan bir kişi çıkıp şu anket şirketi beni aradı şeffaf bir şekilde kendini tanıtıp anket soruları sordu diyen yok.
Hediye paketleriyle Ankara’da en lüks restorantlara davet edilen aracılarla adaylar km’lerce yol gidiyor diplerinde sahada seçim koordine edecek parti emekçilerini sayan yok. Örgütün büyük bir bölümü ne olup bittiğinden bir haber etrafa soruyor duruyor’ sizce aday kim olacak.’ Örgüt örgüt olmaktan çıkarılmış. Çıkaranlar ise hangi adayı kim pazarlarsa pazarlıkların ardından bizim bu işte çıkarımız ne olacak hesabında geziyor.
CHP’nin ikinci yüzyıl ileri demokrasi anlayışı işte böyle başlamak üzere. Bu yöntem doğru bir yöntem değildir. Eğilim yoklamasına karşı çıkıp, genel merkez koridorlarında ısrarla eğilim yoklamasından kim kaçıyorsa, atamayla belediye başkanı belirlemek için çırpınıyorsa biliniz ki perde arkasında kirli pazarlıklar var. CHP genel merkezi ve yetkililerine ve tarihe not düşürmek adına karar vericilere yeniden sesleniyorum. Hatay’da sandık kurun. İş işten geçmeden ilçe belediyeleri için sandık kurun.
Genel merkezin önceki dönem aday belirleme yöntemleri yüzünden Hatay’daki sicili çok kirli ve şaibelidir. Bu kirliliği temizlemek için değişim diye çıkılan bu yola yakışır davranın. İyi niyetliyseniz sandığı koyma kararına yürüyün. Sandık kurmaktan o kadar çok korkuyorsanız, örgütlerin tamamını MYK-PM odasına toplayıp HBB’de kimi İlçelerde kimi istiyorsunuz diye örgütlere danışın. Şeffaf olun güven verin.
Her kim hangi sıfatla sandığı engelliyor sizinle direk bir aday üzerine kitlenmiş şekilde gidiyorsa biliniz ki orada para ve kirli işbirlikleri devreye girmiştir. Bunu gizliyorlar. Parti içi demokrasi konusunda eleştirip durduğunuz AK Parti kadar olamıyorsanız sizin her tarafınız değişim olsa ne yazar. Yol yakınken bu yanlıştan bir an önce dönün. Bugün’ün yarınları var. Parti üyeleri sandık istiyor. Üyeler bizleri bizde sizleri seçmiş isek bizi masa başlarında iş adamları’nın kulüp başkanlarının aday belirlemesi için yazacakları çeklere satın diye seçmedik.
Önceki yazımda CHP’nin Hatay’da aday adayları için mülakat sürecini başlattığını ifade etmiştim. Süreç tamamlandı.
Sürecin raporu tamamlandıktan kısa bir süre sonra anketler başlayacak.
HBB için ankete girecek iki isim belirlenecek.
Anket sonrası bu isimlerden hangisi ile kamuoyunda daha fazla oy alınır ise örgütlerden gelecek referanslarla bütünlük kazanacak ve ilan edilecek.
Benim kulis bilgilerine göre ilçe belediye başkanları büyükşehir adaylarından önce belirlenecek. Bunun sebebi ise bugüne kadar mevcut ilçe belediye başkanları aidiyet duygusunu genel merkezden çok büyükşehir başkanlarına endekslendiği için,çoğu zaman bu konu genel merkez ile kendileri arasınds bir takım sorunlara sebep olmaktadır.Bu kez ilçe belediye başkanları daha erken açıklanacak ki hiçbir büyükşehir belediye başkanı kendini partinin üzerinde bir irade olarak görmesin diye düşünülüyor.
Bu fikir uygulanır uygulanmaz bunu ileriki günlerde göreceğiz. 6 Şubat öncesi siyaset geçmişi geride kaldı. Geçmişte olup biten yönetim çekişmelerine ve kavga ayrıntılarına çok girmeyi düşünmüyorum. Fakat önümüzdeki dönemde bu olup biten gerçeklikten ciddi dersler çıkarılması gerekiyor. Sadece HBB değil,diğer ilçe belediyeleride kendi seçmenini muhalif seçmen pozisyonuna dönüştürmeyi başarmış garip bir durum söz konusu.
Özellikle hizmet memnuniyetsizliğinde özeleştiri yapmayan, nerede ne yanlış yaptık gibi bir tutum sergilemeyen, bunun sonucunda CHP seçmeni’nin dirayetini ortadan kaldırmaya yönelen konular halen askıda duruyor. Tabi bu süreci doğru okumak gerekiyor.
Nihayetinde AK Parti HBB’yi almak için ciddi bir çaba ve hesap içinde. Nihayetinde siyasetin öznesi insandır. Hata ise,insana mahsus bir kavramsa o zaman işin rengi değişime açık olabilir.Bu rengi belirleyecek güç şüphesiz seçmen gücüdür. Siyasetçide, gazetecide, kanaat önderleride sivil toplum kuruluşlarıda hata yapabilir. Fakat bunun bir durma noktası vardır.HBB geçmişte kabul eder etmez yaptığı hatalarla yüzleşmek ve bir özeleştiri yapmak durumunda olduğu kadar, hükümetinde bugüne kadar Hatay halkından topladığı vergilerin karşılığında amasız, fakatsız vatandaşlarına karşı anayasal haklarından doğan temel ihtiyaçlarını siyasete malzeme etmeyecek şekilde sunması gerekmektedir.
Depremin üzerinden 10 ay geçmesine rağmen halen sokaklarda yaşanan insanlık dramları diz boyu.HBB’yi bize verirseniz hizmet gelir, vermezseniz hizmet dilenirsiniz noktasında siyaset algısı seçmenin her kesimine karşı rencide edici ve hatta ötesi bir durumdan başka birşey değildir.
Hatay depremin üzerinden geçen bu kadar can ve mal kaybına rağmen oy pazarlıklarıyla toparlanma sürecine malzeme ediliyorsa burada bir yangın vardır.
Bu yangını siyasi parti temsilcileri, gazeteciler, sivil toplum örgütleri el birliğiyle su dökmek zorundadır. Ben bir tarafım.Depremde diri diri enkaz altında can çekişirken yardım çığlıklarıyla hayatını kaybeden onbinlerce masum insandan yana tarafım.Yerel yönetimler yasasını değiştirmek ve kimseye ayrıcalık tanınmadan üstünlerin hukukundan yana değil,hukukun üstünlüğünden yana tarafım. Toplumsal huzurun ve barışın tesisi için çabalayan,yaraları sarmak için çalışan herkesten yana tarafım.
Başta CHP’nin belediyelerinde rant ve haksız zenginleşme hedefine yürüyerek kendini siyasetçi sıfatına sokmaya çalışan her aktöre karşı tarafım.İşçi alımlarında arkasına birilerini almaya ihtiyaç duymadan ihtiyacı ve liyakatı olan insanların var olmasından yana tarafım.Kadın ve çocuk haklarında pozitif ayrımcılıkla toplumun bu değerlerini koruyarak onları güvenle yaşayacakları bir kent oluşturma sorumluluğunda tarafım.Vatandaşların hangi partiye oy verirse versin bu kentte birinci sınıf insan muamelesi ile hizmet alması gerektiğini savunma noktasında tarafım.Bu sebeple bilgim,aklım ve tecrübemle halktan aldığım güveni,halka geri yansıtma konusunda gösterdiğim direnç karşılık bulup gündem oluşturuyorsa halkın çıkarlarından yana tarafım.Büyükşehir adayı toplamda 5 isim arasından seçilecek.Mülakatlar sona erdi ve sonuçları kısa süre içinde kamuoyuna yansıyacak.Ardından anketler başlayacak ve adaylar nitelik ve nicelik bakımından ele alınacak.Şüphesiz bunun en doğru kararını seçmen verecek.
Kulislerde dolaşan bilgiler bi kenara dursun,CHP belediyeleri Hatay’da iki dönemdir hükümetin defansına takılırken, diğer bir yandan da kendi içinde yaşadığı siyasi hesaplaşmalar sonucunda bir türlü yüzünü halka beklediği hizmeti sunmaya dönebilmiş değil.Bunun hem siyasal hem parti içi hesaplaşma sebepleri seçmeni çok yordu.Ben oy verdiysem karşılığını haklı olarak bana vermek zorundasınız diyor.İşte bu çağrıya hangi aday adayı kamuoyunda güven vererek kulak verecek onu anketlerden çıkan sonuçla ileriki günlerde göreceğiz. Hatay’da HBB için toplamda beş ismin başvurusu değerlendirilecek.Benim edindiğim izlenim ise mevcut başkan Lütfü Savaş’a karşı değerlendirmede kalacak tek isim Baro Başkanı Av.Cihat Açıkalın.Cihat Açıkalın partili bir isim olmasının yanı sıra geriye dönüp bakıldığında siyaset arenasında yıpratıcı konulara malzemesi olmayan bir isim olarak duruyor.Tabiki nihayi kararı seçmenin aday adaylara bakış açısı belirleyecek ve genel merkez bunun üzerine pazılın diğer parçalarını yerleştirip sonucu yansıtacak. Kabul edersiniz etmezsiniz ama ortada bir realite var.Mevcut başkan Lütfü Savaş rakiplerine oranla çok daha avantajlı durumda.
Sebebide rakiplerinin elinde olmayan imkanları bugüne kadar sağladığı kitlelerdeki kabulü.Sonuçta oya dönüşüyor mu ? Dönüşüyor.Örneğin 2018 yerel seçim sürecinde başta ticaret odası,esnaf sanaatkarlar odası,hamok’ta bir çok oda başkanı,gazeteciler cemiyeti, CHP’nin o dönem yönetim ve aktör kanadının tamamı,eski vekiller,dönemin mevcut belediye başkanları’nın çoğu,muhtarlar, kanaat önderlerinin bazıları,gazeteciler,tüm bileşenler,sebze hali,arıtma tesisi,hayvan barınağı,gökçegöz katı atık depolama alanı, expo,çukurlu yollar,sinek sorunu,su sorunu, dağın diğer kanadında yığınla sorunlar ve daha bir çok konuda halkın talepleri doğrultusunda başkan Savaş’a muhalefet yükseldiği bir dönemde başkan Savaş rakibine 100 bin fark atarak herkesin siyasi öngörüsünü alt üst etmişti. Bugün o muhalefetin dörtte biri dahi oluşmamışken ve HBB depremzede bir belediye olma durumu ortadayken memleketi ayağa asıl kaldıracak olan hükümet kanadının kalkıpta deprem magduru şehrin insanlarına aba altından sopa gösterme reflexinin seçmende çokta ciddi bir karşılık bulacağını sanmıyorum.
Tabi süreç yeni başlıyor.Elbette HBB Başkanı’nın ekranlara çıkıp toplumun beklentilerine neden cevap veremediğiyle ilgili bir özeleştiri yapması çok şeyi değiştirebilir.Seçmen’in bir kısmı kırgın. Beklentisinde hayal kırıklıkları olup susanlar bi kenardan izliyor.
Başkan Savaş’ın kadrolar konusunda ciddi bir revizyon ihtiyacı elzem.Etrafında bir takım isimlerin ne amaçla kendisini kuşattıklarını sağır sultan biliyor. CHP’nin toplumsal huzur ve memleketin iç güvenliği konusunda varlığı Hatay’a göz dikmiş bir takım güç odakları karşısında bir güvence oluşturuyor.HBB Başkanı’nın yapması gereken en önemli şey,CHP’nin sigorta görevi gördüğü kitlelerle barışmasını sağlamasıdır.Memleketi granit mermerden döşetip,her tarafını yeniden inşa ederek en lüks konutlarıda kaldırsanız,yolları avrupa standartlarınada getirseniz memlekette huzur ve iç güvenlik olmadıktan sonra Hatay’ı ayağa kaldırmış olmazsınız.
Hatay alevisi,sünnisi, hırıstiyanı, ermenisi, yahudisi ile birlikçe iç içeyse Hatay ayağa kalkar.Hatay’ın ayağa kalkması için hergün yeni yeni korkular üreten hükümet kanadının kimseye sormadan danışmadan Hatay’ın mağduriyetine mağduriyet katan rezerv alan ilanı,belkide bizi bekleyen daha zorlu sürecin ilk adımıdır.Hatay halkı depremin üzerinden geçen 10 ayın ardından hükümetin artık barınma sorunu başta olmak üzere bir çok konuyu çözmesini ve memlekete geri dönüşleri sağlaması gerekirken karşımıza önce rezerv alan dayatmasıyla,sonra HBB’yi isteyerek hangi değirmene su taşımak istiyor? AK Parti’nin bu süreçteki bilinmezliğe doğru sürüklemek yerine keşke 10 ayda Hatay’in yaralarını sarsaydı.Hükümet gücüyle buraları eskisi gibi toparlayıp kendi seçmeni dahil herkesi bir arada toplayıp yeniden ayağa kalkmalarını sağlayan bir iradeyle seçmenin karşısına çıksaydı.O zaman oy isteme hakkını kimse tartışmaya dahi açmazdı.Ama halen memlekette yığınla sorun çığlık atarker bunu bi kenara iterek Lütfü Savaş kalsın mı gitsin mi ? Mevzusuna odaklanırsak bu çok ama çok daha düşündürücü olur.CHP Hatay’ın toplumsal huzur ve güven açısından çimentosudur.
Daha önceki yazımda ifade ettiğim gibi CHP kongrelerin ardından kurultay süreciyle yeni bir taze kan arayışını tamamlayacak.
Tabi bu süreç diğer kongreler ve kurultaylar açısından biraz daha farklı geçecek.
Siyasi dengeler ve bu dengelerin içinde yer alan aktörler buradan çıkacak sonuçla önümüzdeki yerel seçimlerde söz sahibi olup olmayacakları netleşecek.
Hal böyle olunca perde arkası hesaplar ve hesaplaşmalar çok ince elenip sık dokunur hal alıyor.
Geçtiğimiz haftalarda bildiğiniz üzere Hatay’da eski vekil Serkan Topal’ın kurduğu oyunda MYK kararıyla Hatay’da 5 ilçe görevden alınmıştı. Bu ilçelerin Samandağ hariç 4’ü değişti.
Refik Eryılmaz Samandağ’ın görevden alınacağını öğrendiği an harekete geçti ve oyunun önünü kesti.
Bu süreci yakından izlediğim için hemen hemen her ayrıntısına tanık olan biri olarak siyasetin satrancını masada kuran Topal’ın bu oyunda ihtiyaç duyduğu şah, piyon, vezir, kale, at ve fil rolleri oluştu.
Benim okumama göre piyonlar Topal’ın siyaseten kullanmak isteyip yem edeceği ilişkili olduğu isimlerdi. Şah Lütfü Savaş.
Vezir İl başkanı. At Serkan Topal.
Fil de mevcut vekillerdi. Tabi oyun çetin bir ceviz misali sert geçiyor.
Serkan Topal ilçe başkanlarını görevden aldırırken şimşekleri üzerine çekmemek için önce yıllardır karşısında durduğu güzelmansur’la birlikte ittifak kurdu.
Bu ittifak ilerledikçe plan su yüzüne çıkmaya başladı.
Ardından sahada etkin aktör olan matkap ekibine sarıldı. Oraya da kurduğu planla ilçe başkanlarını Mehmet Güzelmansur aldırmış gibi davrandı. Güzelmansur’un genel merkezde seviliyor ve karşılığının olması Serkan Topal’ın diğer vekilleri hizaya getirmesi açısından iştahını kabartmakla işine yaradığı aşikardır.
Diğer iki vekile de akıllı olun beni dinlemezseniz sizi oyunun dışına atarak Güzelmansur’la birlikte size nefes aldırmam diyerek onlara da göz dağı verdi. Hedefi ilçeleri dizany etmek, ardından il başkanı’nı yemek ardından kurultay delegelerini cebine koyup genel merkeze gidip Kemal Kılıçdaroğlu’nun karşısına dikilmekti.
Beni vekillikte yediniz ama örgütleri ve kurultay delegelerini ben aldım.
Şimdi Hatay’ın Büyükşehir adayını bana, İskenderun’da Suzan Şahin’e, ilçe belediyelerini, İl ilçe örgütlerini de ben dizayn ederim demek için masaya oturmak istiyor. Tabi Hatay siyaseti öyle bir hal almış ki kimin eli kimin cebinde belli değil.
Düzmece montajlanan ses kayıtları, kullanılan bel altı mevzular, parayla makam satma vaatleriyle oyunun içine dahil edilen görevler Hatay siyasetine tahmin edilenden daha fazla zarar vermeye başladı.
Ben bunca zamandır CHP kulislerini yakından takip eden bir yorumcu olarak halen şaşırıp’ hadi yaa seviye bu kadar mı düştü’ diyerek şaşırdığım konular izliyorum.
Hatay’da temiz siyaset, temiz toplum şiaarı ile yola çıkmak isteyen sessiz çoğunluk bu toplumun yaralarını sarmak ve CHP’ye yakışır siyaset için kendini silkelemezse Hatay’da CHP’nin bu günleri mumla arayacağı günler çok uzak değildir.
Serkan Topal’a yakınlığıyla bilinen ve geçtiğimiz hafta CHP Defne İlçe Başkanlık görevine atanan Av.Ertan Öztürk, aradan geçen 10 günlük zaman sonrası ani bir kararla istifasını noter kanalıyla sundu.
Av.Ertan Öztürk kamuoyunda bilinen ve sevilen saygın bir isimdir.
Kulislerde bu kısa sürede neden istifa ettiği çok konuşuldu ve halen merak ediliyor.
Öztürk’ün de dahil olduğu toplantıda İl Başkanı Hakan Tiryaki, Mehmet Güzelmansur, Serkan Topal, Derya Altunay, Ali Mansuroğlu toplantı yerine gelip içeri girmemesi geri dönmesi, İl ve ilçe yöneticilerin katılımıyla devam etmişti.
Her detayın konuşulduğu toplantıda Ertan Öztürk’ün Defne Belediye Başkanlığı Mehmet Güzelmansur’a yakınlığıyla bilinen Av.Ali Mansuroğlu’nun Güzelmansur’dan söz aldığı,
Serkan Topal’ın Ertan Öztürk’ü, Mehmet Güzelmansur’un da Ali Mansuroğlu’ nu bırakıp başka ittifaklar kurulduğu yönünde iddialar toplantı anında yüksek gerilimlere neden oldu.
Güzelmansur olayların iç yüzünü samimice masaya yatırırken kurgu’nun Serkan Topal’dan çıktığını ve kendisinin de iyi niyetinin suistimal edilerek kurulan oyuna dahil edildiğini Topal’ın yüzüne vurdu.
Bu gelişmelerin ardından Av.Ertan Öztürk’te düştüğü oyunu farkedip onurlu bir davranış sergileyerek istifa etti.
Akabinde Defne ilçe yönetimi kendi içinde seçim yaparak İlçe Başkanlığına partinin emektar kanadında yıllarını parti emekçisi olarak geçirmiş önemli bir isim olan Ozan Öfkeli’yi seçerek defne ilçesine yeni başkanı belirlemiş oldu.
Hal böyle olunca bu istifa Topal’ın hesaplarını darma dağın etti.
Süreçte matkap cephesi, mullaoğlu cephesi, güzelmansur cephesi’nin yanı sıra İl başkanlığını kendine mahkum etmeye ramak kalmış hesap Bağdat’tan dönmüş görünüyor.
5 Agustos 2023 tarihinde Samandağ ilçe kongresi Turuva Life’ta gerçekleşecek. Samandağ kalesini kaybeden Serkan Topal, kurduğu oyunda Ertan Öztürk’ün istifası ile bir kale daha kaybetmiş oldu.11-12 Ağustos 2023 tarihinde Defne İlçe kongresi gerçekleşecek.
Defne’den de umduğunu bulamayan Serkan Topal kendisinin elinde olduğu bilinen son kale Antakya ilçesinde 13 Ağustos 2023’te nasıl bir tavır alacağı merak konusu oldu.
Arsuz ve diğer ilçelerde Topal’ın nasıl bir sonuç alacağı hususunda henüz bir netlik yok.
Milletvekili Servet Mullaoğlu tecrübeli bir örgütçüdür.
Bugüne kadar sırtını kimsenin gücüne dayamadan mücadele ettiği kulvarlarda kimi zaman yenilmiş kimi zaman zafer kazanmış önemli bir isimdir.
Bu süreçten sonra Mullaoğlu’nun örgütlerle çatışmadan uyumlu bir profil çizerek deprem bölgesinde yığınla çözüm bekleyen sorunların çözümüne odaklandığını düşünüyorum.
En azından kendisinin döneminde de bir çok yanlışa rağmen hatasıyla sevabıyla her zaman örgütleri savunan bir siyasetçi’nin bundan sonra, halkın bunca sorunu varken asli görevi olan Milletvekilliğini bırakıp genel merkez koridorlarında örgüt kimin elinde olacak kavgasına girmeyecek kadar tecrübelidir.
Genel Merkez’in kavgacı ve sürekli her şeyi kendine yontmaya çalışan siyasetçilere karşı tutunduğu tavrın tüm siyasetçilere mesaj olduğunu ve yerel seçimlere yaklaşırken bu mesajların etkisinin ne olabileceğini eminim ki herkes fark etmiş durumdadır.
Veri politikasındaki amaçlarla sınırlı ve mevzuata uygun şekilde çerez konumlandırmaktayız. Detaylar için veri politikamızı inceleyebilirsiniz.
Çerez Onayını Yönet
Cihaz bilgilerini depolamak ve/veya bunlara erişmek için çerezler gibi teknolojiler kullanıyoruz. Bunu tarama deneyimini geliştirmek ve kişiselleştirilmiş (olmayan) reklamlar göstermek için yapıyoruz. Bu teknolojilere izin vermek, bu sitedeki gezinme davranışı veya benzersiz kimlikler gibi verileri işlememize olanak tanıyacaktır. Onay vermemek veya onayı geri çekmek belirli özellikleri ve işlevleri olumsuz etkileyebilir.
Functional
Her zaman aktif
The technical storage or access is strictly necessary for the legitimate purpose of enabling the use of a specific service explicitly requested by the subscriber or user, or for the sole purpose of carrying out the transmission of a communication over an electronic communications network.
Tercihler
Teknik depolama veya erişim, abone veya kullanıcı tarafından talep edilmeyen tercihlerin saklanmasının meşru amacı için gereklidir.
Statistics
Sadece istatistiksel amaçlar için kullanılan teknik depolama veya erişim.The technical storage or access that is used exclusively for anonymous statistical purposes. Without a subpoena, voluntary compliance on the part of your Internet Service Provider, or additional records from a third party, information stored or retrieved for this purpose alone cannot usually be used to identify you.
Marketing
The technical storage or access is required to create user profiles to send advertising, or to track the user on a website or across several websites for similar marketing purposes.